“Değerli” Köpeğinizin Adı mı?
Çizgi filmdeki köpeğin adı “Değerli”. Yüksek bütçeli fantastik sinema filmindeki efendilerin yüzüğü de değerli. Türk Lirası bile kimi zaman fazla değerli. Satın alıp taksitle ödediğimiz teknolojik oyuncağımız ayrıca değerli. İndirime girmeyen lüks markadan aldığınız çantamız varsa o evladiyelik değerli. Bazen ise sadece duyduğumuz bir küçük söz çok değerli.
Hayatımız ve tercihlerimiz üzerinde değer verdiklerimizin etkisi büyük. Bunların bir kısmını, kendimizi sorguladıkça değiştiriyoruz. Bazen olgunlaştıkça oluyor, bazen çocuklaşma gayretiyle bazen de bir travma ile. Son dönemin trendi kişisel gelişim furyası da denklemdeki yerini alıyor tabii.
Ancak yerleşmiş düşünce sistematiğinde bizim için “Hassas” olanlar nedir sorusu öncelikle gündeme gelemiyor sanki. Kişisel gelişim rüzgarı da hassas olanlar konusuna pek temas edemiyor, yalayıp teğet geçiyor. Belki de adı üzerinde konu hassas olduğundan herhalde…
Hassas olanlar, incelikler çok kişisel kalıyor sanırım, kişisel gelişimin kendi için bile, literatür doğrudan bir mekanizma öneremiyor gördüğüm kadarıyla.Bu noktada hayatımızı belirleyen değerli ve hassas etkenleri beraber anlamak yolunda bir model önermek istiyorum. Stephen Covey’in dediği gibi yaşantımızdaki aktiviteleri önemli, acil diye tasnif etmenin insanın zamanını verimli kullanmasına katkısı oluyor, ancak “verim” kimi zaman mekanik bir kavram olarak kalabiliyor duyguların ve hormonların başrolde oynadığı kişisel senaryolarımızda.
Peki, bu bakışla, hayatımızın değerlilerini ne kadar dayanıklı veya ne kadar kırılgan olduklarına göre gözden geçirmeye odaklandığınız oluyor mu? Değer atfettiklerimizi ayıklamak, bilmek çok önemli bir farkındalık ancak bunların yaşam içerisindeki direncini ve kırılganlığını dikkate almak yönümüzü belirlemede bir kriter olabilir. Sizi öncelikler listenizdeki sıralamanızı değiştirmeniz sonucuna vardırabilir.
Model Önerisi : “Değerli ve Hassas Tercihler Matrisi”
Modelin ilk ekseninde “Değer” yer alıyor. Bu doğru üzerinde hayatımızda bizim için değer olan ve değerli olan her şeyi aktivite, insan, felsefe, kavram, obje ayırt etmeden soldan sağa sıralamaya çalışıyoruz.
İkinci tamamlayıcı eksende ise “Hassasiyet” ekleniyor. Bu doğru üzerinden giderek ise değerlerimizi hassaslık (kırılganlık) seviyesi açısından yukarıdan aşağıya sıralıyoruz.
Böylece hayatımızın bugününü ve yarınını etkileyen dinamikleri 4 alt kutu içerisine değeri ve hassasiyeti açısından yerleştirmiş oluyoruz.
Sonuç olarak, hayatımıza değer katan her bir unsuru, onu mevcut haliyle korumak ve geliştirmeye çalışmak gayreti içindeyken ne kadar hassas olduğunu bütün bir resim içinde görebiliyoruz. Örneğin sağlıklı bir vücuda sahip olmak yüksek değerli olarak işaretlenecek bir faktörken hassaslık seviyesi bir hayli düşük. Sağlığımıza dikkat etmeden yaptığımız onca şeye rağmen var olmaya çalışan bir beden içinde yaşıyoruz. Diğer taraftan stressiz olmanın fiziki vücut sağlığı kadar anlık hayati bir değeri olmasa da hassaslık açısından çok yüksek seviyede yer alıyor. Günün içinde bulunduğumuz ortamlardaki stres seviyemiz her an değişebilecek kadar hassas ve narin bir faktör bizim için. Zaman içerisinde en değerli ama dayanıklı faktör olan fiziki sağlığı doğrudan yıkabiliyor.
Diğer bir örnek, kariyer tabii… Kariyer değerli bir faktör. Ancak biraz daha alt başlıklarına inmeye başlayınca bizim için daha etkili resimler vermeye başlayacaktır bu modelde. Örneğin, bir profesyonel patron ile ilişkiler çok değerli ama hassaslığı düşük yani zaman içinde tamir edilebilir veya geliştirmeye açık olabilir diye tanımlayabilir bir kişi. Diğer taraftan farklı bir kişi çalıştığı işyerini değerli bulmuyorken hassaslık seviyesi açısından o işyerinde kalmak için çok dikkatli davranmak zorunda kalabilir. Kariyer kavramından “kişisel beklentileriniz” ile “kişisel şartlarınız”, bu faktörlerin “değeri” ve “hassasiyeti” arasında yapılan zihin maçlarına bir örnek oluyor, hemen her gün farkında olmadan yapılan…
Özetle, hepimiz içinde bulunduğumuz ve içinde bulunmayı hedeflediğimiz durumlar bütününe göre kendi değerlilerimizi ve hassaslarımızı bu matris içerisinde toplu bir resme yerleştirerek görebiliriz diye öneriyorum. Bunları bir anda çıkarmak belki mümkün olmayabilir ancak bir A4 kağıdı alıp, tam ortasından kalemle dört alt kutuya bölecek şekilde çizerek üzerinde vakit ayırmaya dilerseniz başlayabilirsiniz.
Unutmayalım, büyüyen küresel köyümüzde hayatımızı ve zamanımızı yönetebildiğimiz kadar onu değerli kılabilmek de, incelikleriyle yaşamayı becerebilmek de gerekiyor sanırım. Yaşam kalitesi kavramına nur yağdığı yaşadığımız yüzyılın yeniden keşfedilecekler denkleminde bu başlıklar da dikkate alınabilir.
Comments