top of page

Master Jedi ile Master Koç

Kim Daha Bilge!


Yıldız Savaşları serisinin ilk filminde “Jedi Şövalyeleri” ve “Güç” (“Force”) ile tanıştık. Koçluk ise aynı dönemde Beyaz Gölge dizisindeki basketbol takımı hikayelerindeki beyefendi bir kahramandan ibaretti. Bir “Master Jedi” tek başına; bilgeliğin, iyiliğin ve felsefi olgunluğun eylem ile buluştuğu özerk bir uç beyliği gibiydi. Serinin ilk filminden, 1977’den 2017’ye kadar filme ilgi duyan hemen herkesin bir ara “Jedi” olabilme hayalini aklından geçirdiği aşikâr. Işın kılıcı veya gücü (“Force”) kullanarak bir jedi ustasının insanlarda ve kitlelerde ne büyülü bir etki yarattığını düşünmek insana heyecan veriyor.


Zaman içinde “Master Jedi” hayal dünyamızda yerini sağlamlaştırırken gerçek hayatın dinamiklerinde ise bir başka disiplin, “koçluk” kendine “profesyonel” olması ile yer buldu. Varyetesi de gelişti, “yaşam koçu”, “yönetici koçu”, “kariyer koçu” gibi ekleriyle... Bu işin ustaları zaman içinde “Master Koç” oldu. İnternet ve kendine dönme çağının “Jedi” şövalyeleri oldular adeta…



Koçlar modern dünyanın keşmekeş denizinde çırpınanların bilgesi, yolunu kaybetmiş kariyer kaçkınlarının keşişi, kitlesel tüketim mutsuzlarının alimi oldular. Hormonlu alt disiplinlerini geliştirerek beyaz yakaya umut ışığı tuttular. Sanırım zaman zaman olduğundan fazlasını taahhüt ettiler ya da ettik. Bazen biraz da fazla köpürtüldü, ya satması kolay olsun diye ya da koçun kendine iyi geliyor diye herhalde. Hatta bazen de, gerçekçi olmak lazım, koçların da geçim kaygısı var haliyle…


Doğru Kullanımında Koçluk Değer Katar


Bu noktada, koçluğu işinde etkili bir gelişim aracı yönüyle kullanan bir danışman ve eğitmen olarak, koçluk kavramının toplumdaki erozyonunu asgariye indirme kaygısıyla bazı tespit ve önerileri aşağıda özetlemek istiyorum. Nihayetinde amacım koçluk disiplinini idealize edilmiş hikayelerden arındırabilecek ve hayata olumlu etki yapabilen somut yönleriyle tarifleyebilmek;

  • Profesyonel Koçluk yapmak için iletişim temelli bir beceri setinin davranışa dönüşmüş olması ve bu alandaki ustalar tarafından geliştirilen araçların ve tekniklerin sadece ve sadece gerektiği yerde ve zamanda kullanılabilmesi gerekiyor. 

  • Koçluk becerilerini kullanma farkındalığı bu yönüyle insani. Dolayısıyla kişiyi bilge yapmıyor, ontolojik konuları çözme irfanına sahip olabilmeyi gerektirmiyor, diğerlerine mükemmel hayatlar önerebilen sihirbazlara dönüştürmüyor.

  • Türkiye’de koçluğun entelektüel sermaye açısından gelişimi için çalışan uzmanlık seviyesinde maalesef birkaç kişi mevcut. Kalan bizler sadece olan literatürü kullanıyoruz. Olanı biliyoruz diye koçluk üzerinden bilgeleşme havasına girmemeliyiz.

  • Koçluk, insanların öz farkındalığına ve davranışlarına doğrudan etki yaratıyor. Bu nedenle, koçluğu iş veya özel yaşam gelişiminde kullanan herkesin "ahlaki" olabilmesi ve ticari fayda için müşterileri gereksiz yere farkındalık yöntemleri (Jedi şövalyesinin “mind trick-akıl çelme” kullanması gibi) ile etkilemeyi düşünmemesi gerekiyor.

  • Yapılandırılmış profesyonel koçluk ile bir yöneticinin veya bir öğretmenin koçluk becerilerini iş süreçlerine kullanımını birbirinden ayırt etmeyi müşterilerimize sürekli hatırlatmak değerli bir ayrım olarak öne çıkıyor. Her ikisinin ayrı ayrı değerli olabileceğini ifade etmek en azından bana önemli geliyor.

  • Temel koçluk becerilerinin dengeli iletişimi destekleyici asgari insan ihtiyacı olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. Bu nedenle, temel koçluk becerileri öğretmeyi, büyük maddi beklentiler içinde görmeyi bırakmak ve tüm koçlara da bunu sürekli hatırlatmak gerekiyor. 

Özetle, koçluğun bir disiplin olarak toplumda doğru yerini bulabilmesi için ne olduğunu bilmeyi, etkilerini ve yan etkilerini gözetmeyi ve sınırlarını ön görmeyi sade ve alçak gönüllü bir bakışla sanıyorum öncelikle profesyonel koçların kendilerinin sahiplenmesi gerekiyor.

Comments


bottom of page